Para durumunu düşündüğünde içinde utanç konfetileri mi patlıyor?
Yalnız değilsin. Pek çok kişi hiçbir birikimi olmadan maaş zamanına göre yaşıyor.
Ama bu utanılacak bir şey değil. Yalnızca bir durum. Ve her durum değiştirilebilir.
Ve bu bloğumda ise para durumunu değiştirmeni destekleyecek 4 püf noktasından bahsedeceğim.
1.PÜF NOKTASI: ASIL PROBLEMİN NEREDE OLDUĞUNU FARK ET!
Herkes gelir miktarı yükselince berekete kavuşacağını sanıyor. Aslında çok büyük bir yanılgı. Çünkü gelir seviyesi yükselince ilk adım harcama tutarlarının da artması. Yani belki daha iyi bir araba, daha iyi kıyafetler, daha fazla dışarıdan yemek yemek.
Ay sonunda da geriye kalan miktar yine azıcık oluyor. Ve kendini yine fakir
hissediyorsun. Finansal zorluk içinde görüyorsun. Sonuç yine değişmiyor.
Yani problemimiz gelir miktarımızın az olması değil, harcama tarzımız.
Daha çok para kazanma arzusunun altında yatan en genel nedense daha çok harcama isteği. İşte bu arzu aslında bereketli para ilişkisi kurmakla süper çelişen bir durum.
Buradaki aksiyon adımın ise bütçenin farkında olmak. İşte bu hayat refahının ana çekirdeği.
Peki bu ne demek? Her koşulda gelirinin giderinden fazla olmasına dikkat etmek demek.
Mesela ben ilk evime ilk iş yerimden kalan tazminatım ile çıktım. Tüm eşyaları, her şeyi bu para ile almam gerekiyordu. Ve param o esnada yatağımı koyacak bir karyola almaya yetmemişti. Bunun için borca girmeyi hiç istememiştim. “Sorun değil, önümüzdeki aylardan minik minik artırırım ve alırım” diye düşünmüştüm. Çok şükür kirasını ödeyebildiğim bir evim ve akşam başımı koyacak bir yastığım vardı.
2. PÜF NOKTASI: ÖNCE KENDİNE HARCA
Demek istediğim maaş yatar yatmaz hemen kendine ben en iyisini hak ediyorum diye yeni i-phone alman değil. Ayrıca burada yine kendine harcamıyorsun. Harcadığın başkalarının cebine gidiyor.
Kendine para harcamak kendinin hesabına para aktarmak. Bu ise birikim hesabın. Buradaki paranı çalıştırmak. Bunu eline maaşın, o ayki gelirin geçtiği anda yapmalısın. Ve inan günlük 5 tl bile önemli bir fark yaratabilir.
Eğer kendine Starbucks’tan kahve alabilecek durumdaysan ya da kendine sigara alabiliyorsan şunu kabul et: Günlük 5-10 TL de birim hesabına ayırabilirsin. Ve bu ayda 300 TL ve senede ise 3600 TL eder. Ve paranı çalıştırarak veya daha çok birikim yaparak bunu artırabilirsin.
İşte bu kadar basit birikim yapmak. Ve paranın arttığını gördükçe kendini zengin hissetme hissin artacak.
Yani maaş çekini ilk aldığında ilk ödeme yapılacak kişi sen olmalısın; buda birikim hesabın oluyor. Elbette bu gelir sabit olmadığında biraz zor oluyor ama. Aslında tamamıyla bir zihin disiplini. Her ay %2 isini koyarak başla. Zamanla bunu %5-8-10 a çıkarabilirsin.
Hiç birikim disiplinin yoksa %2 ile başla. Ve kendini şu andan itibaren 100 gün maratonuna sok. Her gün birikim hesabına 10 TL at. Bak bakalım nasıl hissedeceksin. Yani 3 ay 10 gün sonraki paylaşımlarını bekliyorum. Ban mail atabilirsin. Ya da sosyal medyadan beni etiketleyerek bu paylaşımını yapabilirsin. Böylece sana destek olabilirim.
3.PÜF NOKTASI: TUZAĞI FARK ET ve ASIL NEDENİNİ BUL
Çocukluktan beri şuna eğitildik: Git ve daha çok para kazan. Kaçırdığımız ise daha çok para kazandıkça daha çok harcama yapmamız. Ve kimse aslında bize akıllı harcama yapmayı öğretmiyor. Daha çok kazandıkça yaşam tarzı kapanına takılıyoruz. Yani bu bilerek de olmuyor.
Gayet yönlendiriliyoruz. Daha iyi bir araba, daha iyi bir ev, daha şık kıyafetler vb.
Ve günün sonunda daha çok para kazansak da durum değişmiyor.
Maaş zamanından maaş zamanına göre yaşıyoruz. Bununla beraber stres seviyesi de yükseliyor, mutsuzluk seviyesi de yükseliyor.
Ve istediğin kadar para kazan para bir şeyi güvenceye almıyor. Bakış açın, alışkanlıkların, davranışlarınla hayatını güvenceye alan sensin.
Daha mutlu ve zengin yaşamanın sırrı ise çok basit;
Şu an daha zengin ve mutlu yaşa! Yani yeni eşyalara, yeni arabaya, yeni üst seviye yaşam tarzına değil deneyime odaklan.
Peki bunu nasıl yapacaksın?
İlk olarak zengin olmak için bir tomar paraya, X,Y,Z eşyasına, konforlu evine, üst model arabaya sahip olman gerektiği inancından vazgeç.
Bugün zengin yaşa. Yani şu an zengin hisset. Kendine ‘Zengin Ben’ anı yarat.
Mesela her sabah benim 30 dk zengin ben anım var. Sahip olduğum güzellikleri hatırlarım, onlara şükrederim ve kendimi zengin hissederim.
4.PÜF NOKTASI: TANIMINI DEĞİŞTİR
Toplumsal zenginlik algısını bırak. Çünkü refah içinde olmakla bunun bir alakası yok.
Zenginlik kapana kısılmış hissetmemektir. Çaresiz hissetmemektir. Çünkü bunlar zengin olmanın zıttıdır.
Eğer herhangi bir konuda çaresiz ve kapana kısılmış hissediyorsan hemen durumu fark et ve harekete geç. Şu soruların cevabını ver:
Kapana kısılmış hissetmek nasıl oluyor? Bedenimdeki etkisi ne?
Para gerektirmeyen ve kendini bu duyguların tersi hissettiren hayatına neler ekleyebilirsin?
Pişmanlıklar da çaresiz hssettiren ayrı bir durum.
Herhangi bir konuda toplumu dinlersen toplum senin patronun olur. Ama kendi kalbini takip edersen topluma ilham olursun.
Seni pişman hissettirense yapmadıkların değil. Bunu neden yapmadığındır. Hepimiz yol ayrımına geliriz. Ama burada 2 seçenek var:
Kalbimizin sesi mi? Yoksa toplumsal onay endişesi mi? Korkular mı?
İşte kalbinin sesini dinlediğin her an aslında özgür oluyorsun. Özgürlük ise çaresizliğin ve kapana kısılmanın tam zıttı olduğuna göre sonuç: ZENGİN SEN.
Evet bugünlük anlatacaklarım bu kadar. Sen zengin hissetmek için neler yapıyorsun? Bütçe takip konusunda alacağın aksiyonlar neler? Hadi paylaş.
Ve eğer para konusunda daha derine dalmak istersen seni 23-26 ve 27 Aralık tarihlerinde gerçekleştireceğim para webinarlarıma davet ediyorum.
Burada önündeki para blokajlarını analiz etme ve kendin için en
doğru bereket yol haritasını çizme imkanı bulacaksın.
bu webinarın detaylarına buradan ulaşabilirsin.
Ve bu blog sana faydalı olduysa sayfanın yukarısındaki ve aşağısındaki “…” işaretine tıklayarak paylaşırsan çok şükran dolu olurum.
Ve bir sonraki bölüme kadar motive, odaklı ve kendi hayallerini yaratma gücüne inancın tam kal.
Haftaya görüşmek üzere!
🧡
Tuğçe