Tuğçe Sabaz
13 Oca 20214 dk.
Maldivler’e tatil biletinin hazır, çocuklarının üst düzey okullarda okuttuğunu, deniz manzaralı, ferah bir evinin olduğunu düşün. Buna ek olarak tüm ihtiyacı olan kişilere de finansal yardımı rahatlıkla yapabiliyorsun. Harika bir hayal değil mi?
Güzel haber ise hayal olarak kalmak zorunda değil. Paranı artırmanın önünde duran bir şey var. Buda harcama alışkanlıkların. Bu blogumda ise para savar 5 harcama alışkanlığı ve 5 dönüştürme taktiğinden bahsediyorum.
Öncelikle her şeyin başlangıcına gidelim. Yani dünyanın bizim için toz ve su bulutu olduğu zamanlara. Daha para bilincimiz, bilgimiz sıfırın altında -5000 iken, yani küçücük bir çocukken para ve finansal dünya hakkında kararlar almaya başlıyoruz.
Büyürken para hakkında ne öğrendin? Çevrenden neler duydun? Para hakkında konuşmak ayıp mıydı? Daha çok harcanır mıydı? Yoksa biriktirilir miydi? Hadi bir düşün çevrendeki insanların, ailenin para harcama alışkanlıkları nasıldı? Ve senin para harcama alışkanlıkların nasıl? En çok neye para harcıyorlardı? Sen en çok neye para harcıyorsun?
Bunların hepsini düşün. Çünkü cevapları para sınıfını belirliyor.
Elbette büyüdüğün çevrenin para sınıfını belirlemekte bir etkisi var ama bu etkinin nasıl olacağı sana bağlı.
Yani çocuklukta çevremizden gördüğümüz para alışkanlıkları ya da para sınıfı ne olursa olsun bizim kararımız onlardan daha farklı olabilir.
Mesela borç içinde bir ailede doğduysan ben hayatta borç yapmayacağım da diyebilirsin. Ya da böyle gelmiş böyle gider tutumuyla onların para sınıfını da sahiplenebilirsin.
Dolayısıyla para deneyiminin diğer aile üyelerinden ve büyüdüğün ortamdan tamamen farklı ya da aynı olması senin seçimine bağlı.
Ve günlük bazdaki beyin yıkamaya geçelim. İzlediğin programlarda dizilerde paralı ve zengin insanlar mutlu, sevgi dolu ve çevresini destekleyen cinste mi anlatılıyor? Yoksa fakirler onurludur tarzı kavramlar mı övülüyor?
Geçen kuaföre gittiğimde saçımın bakımının bitmesini beklerken bir Türk dizisine takıldım. 2 aile vardı. Klasik biri fakir ve diğeri zengin. Zengin aile ne kadar onursuzluk, haksızlık ve gıcıklık varsa yapıyordu. Fakirler ise her durumda onların yaptıklarının üstesinden geliyordu.
Arkadaşlar bu tamamıyla bir masal. Ben ne zenginler biliyorum yaptıkları yatırımlarla insanların hayallerindeki girişimlerini kurmalarını destekleyen, eğitimlerini karşılayan. Zira o platformların birisine üyeyim.
İşte hayalindeki finansal durumu istiyorsan dikkat etmen gereken 5 harcama alışkanlığı
Yani paranın nereye gittiğini bilmeme. Satın aldıklarınla aylık gelirinin altında mısın, üzerinde misin bir fikrinin olmaması. Türkiye’deki pek çok kişi kazandığından daha çok harcıyor. Yani bir i-phone son modeli çıktığında anında stoklar tükeniyor. Satın aldıkları i-phone aylık maaşlarının 2-3 katı. Ve bunu işleri için de kullanmıyorlar. Yalnızca kendilerini önemli hissetmek için yapıyorlar. Özetle ortalama ülke gelirini düşününce çoğunluk birikim yerine daha çok borç yapıyor.
Burada yanlış anlaşılma olmasın. Her zaman kolaylığın bereket olduğunu düşünen biriyim. Ama borç içindeysem ve evde yemek yoksa dışarıdan 100 tl ye 3 pizza söylemek işe yaramayan bir harcama alışkanlığıdır. Bunun yerine buz dolabında olanlarla bir yemek hazırlamak hesabını bilmektir. Bütçen varsa evet harca. Para senin, istersen camdan Mezdekeyi açıp göbek atarak para yağmuru yap. Ama yoksa bütçe her zaman bir alternatif var.
Tarihli ödemelerini, mecburi giderleri atlayıp harcama tufanına kapılmak. Yani bu alışkanlığı tavan yapmış kişilerin genel deyişleri şöyledir. Ay sonu bankaya bakarlar: “nereye gidiyor bu para anlamıyorum.”
Dolabında 10 çift ayakkabı varken, süper indirim var diye 11.çifti almak. Tanıdık geliyor mu? İlk işime girdiğimde böyleydim. Maaş yattığında koşardım AVM’ye.
Pek çok kişinin pandemi süresince harcama oranı arttı. En basitinden evde yiyemeyeceğinden fazla yiyecek depolama ilk aklıma gelen. Duygusal harcama da diyebiliriz. Evet aldığında iyi hissedersin. Ama bu hissin raf ömrü çok kısa. Bir yerde de uyuşturucu gibidir. Alışınca daha fazla almak istersin. İşte kötü bir şey oldu elbise alayım. Sevgilim bugün beni aramadı kendime yeni telefon alayım. Asıl mutsuzluk ise ay sonundaki bütçedeki borçlarla yüzleşince gelir.
Çok basit. Yalnızca birkaç güçlü karar almak yeterli.
Pekala, çok da gerçek üstü şeyler değil, değil mi? Yani olay tamamen harcama alışkanlıklarına daha bilinçli yaklaşmakta yatıyor.
Peki Finansal durumunu daha profesyonelce ele almak ve birinci sınıf hayata taşımak ister misin?
Peki bu bloğum hangi harcama alışkanlıklarını fark ettin, değiştirmek için neler yapacaksın? Hadi paylaş. Ve sana ilham olduysa finansal durumunu iyileştirmesini istediğin kişilere de aşağıdaki düğmeleri tıklayarak gönderirsen dünyalar benim olur.
Haftaya yine görüşmek üzere!
Tüm kalpten sevgilerimle,
Tuğçe
💖